28 Nisan, 2020 - İzlenme: 1876
Geçtiğimiz aylarda başlayıp bütün dünyayı neredeyse etkisi altına alan Covid-19 Korona virüs bize neler düşündürüyor. Düşünmek, muhakeme etmek ve ibret almak Rabbimizin (c.c) biz insanlara bahşettiği birçok nimetten sadece bir kaçıdır. “Tefekkür ediniz, umulur ki ibret alırsınız, umulur ki muhasebe edersiniz.” gibi ifadeler Kur´ân-ı Kerim’de ve Sünnet’te de çok defa geçer. Bu bakımdan bu üçü bir arada olmalı ki netice hâsıl olsun.
Ortaya ansızın çıkan bir virüs hadisesi sebebiyle dünya diken üstündedir, telaş ve can derdindedir. Laboratuvarda üretilmiştir. "Dünya nüfusu yarım milyona düşürülmek isteniyor" gibi daha birçok söylentiler aldı başını gidiyor. Hayat kilitlendi. İnsanlar evlerine kapandı. Adeta hürriyetler kısıtlanıp, sınırlandı veya elden alındı. Kürre-i arz acayip, hayretengiz olaylara sahne olmaktadır. Geçmişten bu güne olayı değerlendirip analiz etmeye çalışanlar, bu vakayı insanlık tarihinde üçüncü büyük felaket olarak nitelendiriyorlar. İbret gözüyle bakacak olursanız bunların üçle, dörtle, beşle, onlarla sınırlandırılmasından çok çok daha fazladır. Düşünürken Hz. Musa (a.s) ve Firavun akla geliyor. Kulu ve Peygamberine karşı az mı ezâ ve cefâ edilmişti! Sonunda taraf-ı İlâhi’den ‘ceza’ olarak üzerlerine bit, pire, çekirge, kurbağa yağmadı mı? Daha nelerde neler olmadı mı? Kur´ân-ı Kerim´e bakalım. Hadislere bakalım. Ama ‘ibret’ ile bakalım. Bunu anlarız. Bana şunu demeyin; "Bu olayın onlarla ne ilgisi var?" Cevap olarak derim ki çok ilgisi var ama bu satırları yazan kişi bunları anlatmaktan acizdir ve bu sayfalarda Rabbimizin kelimâtını/kelimelerini ifadeye yetmez.
Rabbim senin kelimâtını hangi kalem yazabilir?
Yazdığın bu kaderleri hangi kuvvet bozabilir?
İster istemez; “Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz katılarak (mürekkep olsa) yine Allah'ın sözleri (yazmakla) tükenmez. Şüphe yok ki Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir.”(Lokman, 31/27) ayeti akla gelmektedir.
Aman Allah´ım (c.c.) ne derin manalar! Bunları ‘tefekkür’ edebiliyor muyuz? Nuh´un (a.s) kavmine, Lut´un (a.s) milletine gelen felaketleri; yedi gece, sekiz gündüz esen rüzgârlarla, kökleri kurutulan milletlerin başlarına gelen felaketler, felaket değil midir? Niçin ibret alınmıyor! İnsanlar ölümden kaçacak delik arıyorlar. "Kurşundan kalelerde olsanız bile ölüm sizi gelip bulur." hükmünden nasıl kaçılır!
Günün, geçen günleri arattığı günlerdeyiz. Büyük felaketlerin olacağı kıyâmet günü ise henüz gelmedi. Virüs olayını, ‘ebced’ hesabı gibi batıl, cahiliye devri ve ondan da öte bir batıldan yola çıkarak kıyâmetin büyük alametlerinden olan 'Dâbbetü’l-‘Arz' ile tarih düşenler var. Bunların tamamı yanlıştır. Evet, kıyâmetin küçük alametleri seksen küsurdur ve bunların hemen hepsi çıkmıştır. Bunlar içerisinde; fitneler çoğalacak, adam öldürmeler arttıkça artacak, koyunlara isabet eden ve hepsini toptan öldüren ölüm olayları olacaktır. Müslüman kardeşim! Bunun yerini Rasûlullah (s.a.s) öyle haber vermiş ve şüpheye yer bırakmadan izah etmiştir.
Bütün peygamberlerin ümmetini sakındırdığı ağır felaket, ‘deccal’ felaketi ise henüz çıkmadı. Bu alamet ve felaket dünya için en büyüğü olacaktır. Onun kadar ağır felaketin, dünya yaratılalı beri çıkmamış olduğunu O son Peygamber (s.a.s) haber vermiştir.
‘Tefekkür’edip ‘muhakeme’ yaparak ‘ibret’ alabiliyor muyuz?
Bir virüs koptu geldi Çin´den.
İnsanlık kurtulamadı ölümden.
Böyle bir pandeminin geleceği,
Belli idi ta dünden.
Bir virüs çıktı geldi Çin´den.
Bütün dünyayı etkiledi derinden.
Hatta öyle ki kimseler çıkamadı evlerinden.
Doğduk ölümle akrabayız biz.
İslâm’dan başka ne gelir elden.
Ayaklar bağlı kaçsan kaçamıyorsun.
Lezzetleri yok etti, tat alamıyorsun.
Herkes can derdine düştü sanki,
Şu kadar senedir hiç yaşamıyorsun.
O´ndan başka sığınılacak yer var mı?
Dünyalara sığmayanlara ev dar mı?
Bir de kabri düşün azığın var mı?
Bir de ahireti düşün azığın tamam mı?
Abdullah DEMİRCİOĞLU
22 Mart, 2020
09 Haziran, 2021
31 Ekim, 2015
08 Ağustos, 2010
07 Haziran, 2013
10 Kasım, 2017
30 Nisan, 2022
26 Mayıs, 2024