Sohbetler ve Nasihatler

Gelecek Önünüzde Keşfedilmeye Hazır
Abdullah DEMİRCİOĞLU'nun çeşitli zamanlarda yaptığı konuşmalardan bazı alıntıları beğeninize sunuyoruz.

Mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Hocaefendi ile gerçekleştirilen 23 Ağustos 2005 tarihli bir görüşmeden notlar:
"Mübârek yolumuza hizmet edin ki Allah ﷻ da size yardım etsin. Pîr Abdülkādir-i Geylânî Hazretleri'nin yoluna hizmet edin ki âhirette (Hz. Pîr'in) faydası dokunsun size.
Geçenlerde (hasbelkader) bir kişiyle konuştuk. Mensubu olduğu tarîki ne kadar da çok övdü. Bizim yolumuzda da böyle olmalı. (Yolumuz büyük bilinmeli, azm-ü sebat ile bağlanmalı.)
Ben üzülüyorum; sayımız artmalı, (aktif) hizmet edenler artmalı. İstanbul'dan askere giden bir mürid, geri döndüğünde anne-babasını (bile) görmeden evvel tam altı ay boyunca yoluna hizmette bulundu. Makamlar sahibi oldu, mürşid oldu ve bir çok da ihvânı oldu. 'Atı alan, Üsküdar'ı geçti' misali(ndeki gibi fırsatlar kaçırılmamalı)... Hizmet edilmeli. Bizim yolumuz ne büyük, ne mübârek bir yol.
Nasreddin Hoca sorar: 'Yağın var mı? Şekerin var mı? Unun var mı? Ee ne duruyorsun, helva yapsana!' İşte, bizim yolumuzda her türlü ihtiyaç duyulan gerekli şeyler mevcut. Tek (sizden) 'hizmet' isteniyor. 'Tamamen dünyayı bırakın' da demiyorum. Sözlerimi iyi anlayın! Zikrinizi bırakmayın, derslerinizi asla terk etmeyin."

.......................................

Kıyamete kadar gelen bütün veliler, sevgili Peygamberimiz'in ﷺ bir mucizesidir. [1.] Şüphesiz, Hz. Abdülkādir-i Geylânî de O’nun en büyük mucizelerinden biridir. Çoğu Müslüman, sıra dışı yaşamından etkilendiği ve daha ziyade menkıbevi yönüyle tanıdığı Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin ilmî veçhiyle henüz tanışmamıştır. O, Doğu’da Sultan-ı Evliya, Batı’da ise The King of Saints [2.] olarak bilinir. Ancak, yalnızca o kadar değil. Konfüçyüs, Eflatun, Aristoteles, Hegel ve Derrida gibi dünyayı şekillendirici paradigmaların mimarı olan pek çok filozof, zamanında yaşasalardı yüksek metafizik (hikmet) derslerini O’nun huzurunda alırlardı. Eğer istedikleri gerçek metafizik ise!

İlimler tabaka tabakadır ve “Arşa varıncaya dek her âlimin üstünde başka bir âlim vardır.” Mânevî ilimlerin nihayetine kavuşmak isteyen her öğrencinin yolu Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin mübarek otağından geçer. O’nun ilmî yönü ezbere dayalı bir bellek değil, bilakis yaşam ve deneyimlerle ulaşılan yüce sırlardır; mârifettir. Doğru ve dikkatli bir şekilde incelendiğinde, O’nun eserlerinde İslam’ın şahikaları ve derinlikleri keşfedilebilir.
Bu sayfada, Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin mübarek dilinden dökülen ve talebeleri tarafından yazıya aktarılan sözlerinden, özün özü diyebileceğimiz birkaç tekil cümleyi iktibas ettik. [3.] Öyle inanıyoruz ki bu sözlerin yüklendiği yoğun anlamlar, kalplerde ilâhî izler bırakacaktır. Kaddesallāhu Sırrahu.
✸ Kulağını ilâhî seslere ver, gerçeğin sesini dinle
✸ Sen kendine bir başka âlem ara; Hak Teâlâ’nın zâtını
✸ Hazret-i Rasûl ﷺ hariç halkın hiçbirinden beklediğim şey yok
✸ Allah’ın Zât’ından gayri şeylerle iştigal, oyuncaktır
✸ Kendini Allah’ın varlığı ile zengin bul
✸ Geride bıraktığın her şeyin daha iyisini vereceğini Hak vaat etmiştir
✸ Bize karışmak istersen edepli olmaya bak
✸ Ne kadar mümkün olursa, o kadar kendini dünyadan çek
✸ Orta hâlli bir yol bul ve onu kuvvetlendir
✸ Kısmetin uykuda dahi olsan gelir, seni bulur
✸ Kalp, daima ilâhî yolculuğa hazırdır
✸ Derinliğine dal, oradan ne alırsan âhirettir
✸ Bu dünya hayatı yok denecek kadar geçicidir
✸ Az ümitli olmanın kimyasını bulmaya bak
✸ Sevgi her şeyi birleştirir
✸ Nefsini anlayan, ona göç yükünü taşıtır
✸ Mülk sahibi olmaktan azat ol
✸ Kendisini yaratıcı tanıtanların Yaratan’ı ile ol
✸ Hak’­la gizlilik âlemine geç
______________________________________________
[1.] Abdullah Demircioğlu: Zaman Yaklaşıyor, Değirmen Yayınevi / 2009.
[2.] muslimcanada.org / The King of Saints Abdul Qadir al-Jilani (r.a.)
[3.] Bu özgün cümlelerin içinde yer aldığı pasajlara Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin Fütûhu'l Gayb ve Fethu’r Rabbânî adlı eserlerinden ulaşabilirsiniz.

.......................................

Saygıdeğer Mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Hocaefendi'nin 15 Ekim 2021 Tarihli Cuma Hutbesi'nden...

Kardeşlerim!
Beni dinleyin. Başka şeylerle meşgul olmanıza gerek yok. Telefonlarınızı lütfen bırakın. Bakın, bunu çok tekrar etmek mecburiyetinde kalıyoruz. Hatip hutbeye çıktığı zaman (irtibatınızı kesmeyin.) Cenab-ı Allah camilerle irtibatımızı bir kesti, şükür (ki) vesilesi olarak bir araya toplandık geldik. Cumaya geliyoruz kılmaya, Cumanın faziletinden istifade edelim. Bunu çok söylüyorum. Bilmemek tabi ki bir noksanlıktır ama, öğrendikten sonra da aynı şeye devam etmek doğru bir şey değil. Çünkü biz buraya Allah'ın rızasını kazanmak için geliyoruz. Bakınız, şu camiden içeriye girerken... mevzuyu gene kestim ondan bahsetmek mecburiyetinde kalıyorum. Bunu burada çok söyledim, tekrar ediyorum. Ben bunları biliyorum; size söylemeyeyim mi, anlatmayayım mı? Öyle bir şey olamaz! O zaman ben vazifemi yapmış olmam. Bana bu kürsüyü Allah nasip etti. Bu kürsüye, bu mihraba, bu minbere çıkmayı nasip etti Allah. Onun için ben de hakkını vermeye çalışıyorum. Tam verdim mi? O ayrı bir şey. Vermeye çalışıyorum. O, Cenab-ı Allah'ın (ﷻ) lütf u keremidir. O'nun bileceği bir iş. Ve tabi, takdir de size aittir. Yapılan bir doğru işi takdir etmez iseniz, o zaman nimete şükürsüzlük etmiş olursunuz. Değil mi? Nimete şükürsüzlük de, nankörlük etmek de o nimetin kesilmesine sebep ve vesiledir. Burayı burada bırakıyorum. Çünkü, Cuma günü günlerin en efdalidir.

Sn. Abdullah Demircioğlu Hocaefendi

.......................................

Avrupa İlâhiyat Fakültesi - Gent, ilk defa 2006-2007 akademik yılında eğitime başladı. IFE-Gent hem Müslümanlara hem de Müslüman olmayanlara, İslâm dünyasında gelişen İslâm bilimleri alanında eğitim fırsatı sunmak istiyor. Fakültemiz farklı kültürler arasında, açık ve hoşgörülü bir atmosferde karşılıklı anlayışı teşvik eder mahiyettedir. Fakültemiz çağdaş çeşitliliğe sahip toplumumuzla uyumlu bireylerin gelişimine katkıda bulunmaktadır.
Somut anlamda bu, diğer etkenlerin yanı sıra çeşitli etnik grupların ve İslâmî hareketlerin eğitim alanında, öğretim kadrosunda ve IFE-Gent'in öğrenci topluluğunda temsil edildiği anlamına gelir. IFE-Gent, İslâm'ın geleneksel çalışma konularının temsil edildiği yoğun bir çalışma programı ile İslâm hakkındaki bilgiyi genişletmek ve derinleştirmek amacıyla kurulmuştur. Öğrencileri, sosyal toplumun inşasına ve olumlu gelişimine katkıda bulunmaya teşvik eder.
Fakültemiz, faaliyetlerinde İslâmî ilke ve değerlerden ilham almaktadır. Eğitim ve araştırmaya, İslâmî doktrine, çeşitli tarihsel şartlar altında çalışmaya ve toplumumuzdaki gelişmeye özellikle dikkat eder.
İkincisi, IFE-Gent bir fakültedir. Bu, insanlığın sosyal ve entelektüel tarihi boyunca yavaş yavaş gelişen ve evrensel olarak tanınan akademik kalite ve tutum ilkelerine uygun olarak açık ve eleştirel yansıma, araştırma ve diyalog kurumu olduğu anlamına gelir.
IFE-Gent, bilimsel kaliteyi ve akademik özgürlüğü yol gösterici ilkelere yükseltir. Örneğin, müfredat teoloji (akâid), Kur'ân-ı Kerim (tefsir) ve İslâm hukuku (fıkıh) gibi İslâmî bilimleri içerir, fakat aynı zamanda felsefe ve tarih gibi konulara da uzanır.
Bazı insanların İslâmî bir fakültede yaptığı temsillerin aksine, IFE-Gent herkese açıktır.
"İslâm bir çağrıdır, bütün İnsanlığa!"
Felemenkçe metin: www.ifeg.be/about-2.html
Üniversite açılış konuşması, YouTube: https://youtu.be/sFKxKWGuIvo

.......................................

Özel insan? Allah Allah! Özel insan.
Takvâna bak takvâna. Âyete uygun düşün. Herkese yukarıdan bakma. Kibir içindesin.
اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولً
Arkadaş, (idrâkin) varsa kendini al kendini test et test... test et! Kulağına küpe olsun.
Kusura bakmayın. Benim söylediklerimi "Hoca bize uzaklardan da kızıp bağırıyor" şeklinde anlamayın. Ben nasıl yetiştireceğim sizi? Kızma, söyleme, anlatma; her gelene evet, evet, evet, ... mi diyelim? Olur mu öyle şey! O zaman en büyük hıyaneti yapmış olurum, en büyük hıyaneti.
Dikkat et! Kalbini yokla, bana öyle içinden buğz edip durmayasın, kızmayasın. Kızmaya çalışmayasın. Müridliğini yeniden test et, oldu mu?
Abdullah Demircioğlu Hocaefendi,
Telekonferans, 05/05/2012 - Ghent.

.......................................

İki şeyden birini tercih edeceksiniz. Ya Cenâb-ı Allah'ı yahut da dünya ve dünyalığı. Cenâb-ı Allah'a varanlar her şeyi elde etmişlerdir; vâsıl-ı ilallâh.
Gerçek sevilecek olan cemâli; Allah'ı ﷻ gördükten sonra - artık dünya onların gözlerinde bir sivrisineğin kanadı kadar değeri olmadığı için - Cenâb-ı Allah'ı tercih etmişlerdir. Dünyanın altınına, gümüşüne, parasına, puluna, makamına, lider olmaya, şu olmaya, bu olmaya hiç kıymet vermemişlerdir. Evet, bizim zaten gayemiz budur.
Bu şekilde olan kişi için zaten toprak ile altının hiç bir farkı yok! Cenâb-ı Allah'a vâsıl olduğumuz zaman dünyanın hiç bir değeri kalmaz. Ve, O'na vâsıl olana Allah her şeyi ihsân eder. Bunu unutmayınız.
Bak, bu sözlerim bir daha ya gelir ya gelmez. Unutmayın bu söylediklerimi!
| Abdullah Demircioğlu Hocaefendi 

.......................................

Biz Kimiz?
Sizden biriyiz. Ehli sünnet ve'l-cemaatten ayrılmamaya çalışan kimliğe sahibiz. Kur'an ve Sünnet'e sımsıkı bağlanmaya azmetmiş, Elest Bezmi'nde verdiğimiz sözü unutmayan Müslümanlarız. Sayımız azdır veya çoktur önemli değil; önemli olan niyet, ihlâs ve samimiyettir. Cenab-ı Mevla buyuruyor; nice az topluluk vardır ki çok olanlara galiptirler.
Alemlere rahmet olarak gönderilmiş seçkin İnsan buyuruyor: "Size iki şey bırakıyorum. Onlara avını sıkıca yakalamışçasına sımsıkı sarıldığınız müddetçe katiyen sapıklığa düşmezsiniz; bunlar Allah’ın kitabı Kur'an ve benim Sünnetimdir."
Kusurları, günahları affedici Rabbimizdir. Duamız; bizleri muvaffak etmesi, imandan sonra dalalete düşürmemesidir. Bu anlayış doğrultusunda Kitap, Sünnet, icma-i ümmet, kıyası fukahaya ters düşen her türlü söz, fiil ve düşüncelerden uzağız. Duamız Onun duası gibi olsun. Ona her hal ve durumda uymaya çalışalım.
"Ey Allah’ım, bana seni zikretmede sonra şükretmede ve sana güzel ibadet etmede yardım et."
"Dikkat ediniz; ancak Allah’ın zikriyle kalpler mutmain olur, rahat bulur huzura erer."
Selam ve sevgi ile…
Abdullah Demircioğlu Hocaefendi 

MAKALE