26 Ocak, 2022 - İzlenme: 1350
Mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Hocaefendi ile gerçekleştirilen 23 Ağustos 2005 tarihli bir görüşmeden notlar:
"Mübârek yolumuza hizmet edin ki Allah ﷻ da size yardım etsin. Pîr Abdülkādir-i Geylânî Hazretleri'nin yoluna hizmet edin ki âhirette (Hz. Pîr'in) faydası dokunsun size.
Geçenlerde (hasbelkader) bir kişiyle konuştuk. Mensubu olduğu tarîki ne kadar da çok övdü. Bizim yolumuzda da böyle olmalı. (Yolumuz büyük bilinmeli, azm-ü sebat ile bağlanmalı.)
Ben üzülüyorum; sayımız artmalı, (aktif) hizmet edenler artmalı. İstanbul'dan askere giden bir mürid, geri döndüğünde anne-babasını (bile) görmeden evvel tam altı ay boyunca yoluna hizmette bulundu. Makamlar sahibi oldu, mürşid oldu ve bir çok da ihvânı oldu. 'Atı alan, Üsküdar'ı geçti' misali(ndeki gibi fırsatlar kaçırılmamalı)... Hizmet edilmeli. Bizim yolumuz ne büyük, ne mübârek bir yol.
Nasreddin Hoca sorar: 'Yağın var mı? Şekerin var mı? Unun var mı? Ee ne duruyorsun, helva yapsana!' İşte, bizim yolumuzda her türlü ihtiyaç duyulan gerekli şeyler mevcut. Tek (sizden) 'hizmet' isteniyor. 'Tamamen dünyayı bırakın' da demiyorum. Sözlerimi iyi anlayın! Zikrinizi bırakmayın, derslerinizi asla terk etmeyin."
.......................................
Kıyamete kadar gelen bütün veliler, sevgili Peygamberimiz'in ﷺ bir mucizesidir. [1.] Şüphesiz, Hz. Abdülkādir-i Geylânî de O’nun en büyük mucizelerinden biridir. Çoğu Müslüman, sıra dışı yaşamından etkilendiği ve daha ziyade menkıbevi yönüyle tanıdığı Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin ilmî veçhiyle henüz tanışmamıştır. O, Doğu’da Sultan-ı Evliya, Batı’da ise The King of Saints [2.] olarak bilinir. Ancak, yalnızca o kadar değil. Konfüçyüs, Eflatun, Aristoteles, Hegel ve Derrida gibi dünyayı şekillendirici paradigmaların mimarı olan pek çok filozof, zamanında yaşasalardı yüksek metafizik (hikmet) derslerini O’nun huzurunda alırlardı. Eğer istedikleri gerçek metafizik ise!
İlimler tabaka tabakadır ve “Arşa varıncaya dek her âlimin üstünde başka bir âlim vardır.” Mânevî ilimlerin nihayetine kavuşmak isteyen her öğrencinin yolu Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin mübarek otağından geçer. O’nun ilmî yönü ezbere dayalı bir bellek değil, bilakis yaşam ve deneyimlerle ulaşılan yüce sırlardır; mârifettir. Doğru ve dikkatli bir şekilde incelendiğinde, O’nun eserlerinde İslam’ın şahikaları ve derinlikleri keşfedilebilir.
Bu sayfada, Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin mübarek dilinden dökülen ve talebeleri tarafından yazıya aktarılan sözlerinden, özün özü diyebileceğimiz birkaç tekil cümleyi iktibas ettik. [3.] Öyle inanıyoruz ki bu sözlerin yüklendiği yoğun anlamlar, kalplerde ilâhî izler bırakacaktır. Kaddesallāhu Sırrahu.
✸ Kulağını ilâhî seslere ver, gerçeğin sesini dinle
✸ Sen kendine bir başka âlem ara; Hak Teâlâ’nın zâtını
✸ Hazret-i Rasûl ﷺ hariç halkın hiçbirinden beklediğim şey yok
✸ Allah’ın Zât’ından gayri şeylerle iştigal, oyuncaktır
✸ Kendini Allah’ın varlığı ile zengin bul
✸ Geride bıraktığın her şeyin daha iyisini vereceğini Hak vaat etmiştir
✸ Bize karışmak istersen edepli olmaya bak
✸ Ne kadar mümkün olursa, o kadar kendini dünyadan çek
✸ Orta hâlli bir yol bul ve onu kuvvetlendir
✸ Kısmetin uykuda dahi olsan gelir, seni bulur
✸ Kalp, daima ilâhî yolculuğa hazırdır
✸ Derinliğine dal, oradan ne alırsan âhirettir
✸ Bu dünya hayatı yok denecek kadar geçicidir
✸ Az ümitli olmanın kimyasını bulmaya bak
✸ Sevgi her şeyi birleştirir
✸ Nefsini anlayan, ona göç yükünü taşıtır
✸ Mülk sahibi olmaktan azat ol
✸ Kendisini yaratıcı tanıtanların Yaratan’ı ile ol
✸ Hak’la gizlilik âlemine geç
______________________________________________
[1.] Abdullah Demircioğlu: Zaman Yaklaşıyor, Değirmen Yayınevi / 2009.
[2.] muslimcanada.org / The King of Saints Abdul Qadir al-Jilani (r.a.)
[3.] Bu özgün cümlelerin içinde yer aldığı pasajlara Hz. Abdülkādir-i Geylânî’nin Fütûhu'l Gayb ve Fethu’r Rabbânî adlı eserlerinden ulaşabilirsiniz.
.......................................
Saygıdeğer Mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Hocaefendi'nin 15 Ekim 2021 Tarihli Cuma Hutbesi'nden...
Kardeşlerim!
Beni dinleyin. Başka şeylerle meşgul olmanıza gerek yok. Telefonlarınızı lütfen bırakın. Bakın, bunu çok tekrar etmek mecburiyetinde kalıyoruz. Hatip hutbeye çıktığı zaman (irtibatınızı kesmeyin.) Cenab-ı Allah camilerle irtibatımızı bir kesti, şükür (ki) vesilesi olarak bir araya toplandık geldik. Cumaya geliyoruz kılmaya, Cumanın faziletinden istifade edelim. Bunu çok söylüyorum. Bilmemek tabi ki bir noksanlıktır ama, öğrendikten sonra da aynı şeye devam etmek doğru bir şey değil. Çünkü biz buraya Allah'ın rızasını kazanmak için geliyoruz. Bakınız, şu camiden içeriye girerken... mevzuyu gene kestim ondan bahsetmek mecburiyetinde kalıyorum. Bunu burada çok söyledim, tekrar ediyorum. Ben bunları biliyorum; size söylemeyeyim mi, anlatmayayım mı? Öyle bir şey olamaz! O zaman ben vazifemi yapmış olmam. Bana bu kürsüyü Allah nasip etti. Bu kürsüye, bu mihraba, bu minbere çıkmayı nasip etti Allah. Onun için ben de hakkını vermeye çalışıyorum. Tam verdim mi? O ayrı bir şey. Vermeye çalışıyorum. O, Cenab-ı Allah'ın (ﷻ) lütf u keremidir. O'nun bileceği bir iş. Ve tabi, takdir de size aittir. Yapılan bir doğru işi takdir etmez iseniz, o zaman nimete şükürsüzlük etmiş olursunuz. Değil mi? Nimete şükürsüzlük de, nankörlük etmek de o nimetin kesilmesine sebep ve vesiledir. Burayı burada bırakıyorum. Çünkü, Cuma günü günlerin en efdalidir.
Sn. Abdullah Demircioğlu Hocaefendi
.......................................
.......................................
.......................................
.......................................
29 Ekim, 2017
26 Şubat, 2024
05 Temmuz, 2024
28 Şubat, 2015
04 Nisan, 2010
27 Ekim, 2015
25 Ekim, 2016
01 Şubat, 2020