Ey Müslümanlar! Kâmil imana yükseliniz. İmanınızda sâdık olduğunuzu Cenâb-ı Allah’a gösteriniz.

Dininizin yolunda bütün zorluklara katlanınız. İslâm’a davet etmedeki bütün güçlükleri önemsiz sayınız. Sizden önceki selefin yoluna tekrar dönünüz. Onların hayatlarından okuduğunuz kadarını okuyup, duyduğunuz kadarını da duyurunuz. İmanınızı kuvvetlendiriniz. Zira Cenâb-ı Allah şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberlerine, peygamberlerine indirdiği kitaba ve ondan önce indirdiği kitaba imanda devam ediniz.” Nisâ 4/136.

İmanınızı Allah’a itaatle ve yasaklarından uzaklaşmakla kuvvetlendiriniz. Kendinizle küfür arasında takvadan sapasağlam bir kale kurunuz. Allah, takvayı imanın alâmetlerinden saymıştır ve buyurmuştur ki: “Eğer mü’minlerseniz Cenâb-ı Allah’tan korkunuz.” Enfâl 8/1.

İmanın alâmetlerini ve onun meyvelerini kendiniz için isteyiniz. İmanın kemâline ulaştıran yolda onu ikna ediniz ki nefsiniz imanınızı tasdik etsin. Nefislerinizi Allah’ı içten sevme, O’nun hoşnut olduğu şeylere koşma ve O’nun yasakladığından el çekmeyle acele imtihana çekiniz.

Kalplerinizi iman ile imar ediniz. İman ile azalarınızı dolup taşıncaya kadar doldurunuz. Tâ ki azalarınız da imanınızın itaat, fazilet, doğruluk, iyi muamele ve diğer iyi ahlâklarda izleri meyveleri görülsün...

Ey Müslümanlar! İman sadece lisanda akıp giden veya insanın sadece imanlı olduğu iddia etmesinden ibaret değildir. Aksine o kuvvetli bir akide, üstün ahlâk ve salih ameller yapmaktır.

İman hakka çağırıştır. Hakkın dışında olan davet ise bâtıldır. İman, sıdk ile olur da kişi sabrederse, yardım görür ve böylece hak açığa çıkar. Hak açığa çıkınca bâtıl yok olur ve kovulur. “De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Muhakkak ki batıl yok olmaya mahkumdur.”İsrâ 17/81.

Ey Müslümanlar! Bugünkü müjdelenmiş toplumun Allah-u Teâlâ Hazretlerine, imana davet etmeye daha çok ihtiyacı vardır. İman daveti ise imanlarında verdikleri sözü yerine getiren mert kişilere çok çok muhtaçtır. Sizler, o dosdoğru İslâm’ın davetçilerinden olunuz. Dünya hayatında ilim öğrenin, sanatla iştigal edin, ticaret yapın, bir vazifeniz bulunsun, makamınız olsun, mala veyahut mevkiye sahip olunuz; fakat bunların hepsi iman davetine sarf edilmiş birer kuvvet olsun. Eğer bunları yaparsanız, içinizde huzur bulursunuz, insanlığı küfrün karanlıklarından, maddenin cıvık çamurlarından, dalaletin ve kötülüğün korkunç akıbetlerinden kurtarmış olursunuz.

“Siz en üstünsünüz, Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizin hakkını asla vermemezlik yapmaz.”Muhammed 47/35.

Kaynak: Abdullah Demircioğlu, İslâm'a Davet Kitabı