16 Kasım, 2014 - İzlenme: 1381
Tasavvufî hususların takaddüm ettiği yeni sayısıyla ZUHÛR; rivayetin, aklın, yorumun ve tecrübenin mecmuu olan;
Akla ziya, sadra şifa satırlarıyla okuruna bir nebze olsun fayda sunabilmenin tatlı telaşını yaşıyor yine…
Bu meyanda belki de kişisel ve sosyal hayatımızda göz ardı ettiğimiz önemli bir hususu, “Kul Haklarını” ön plana çıkartma ihtiyacı hissettik. Öyle ki pervasızca işlenen bu nevi fiiller bugün olmasa bile yarın ahirette mutlaka karşımıza çıkacak ve kuşkusuz bizi zora sokacaktır.
Bu hususta merakı mucip sorulardan birisi de şudur:
“Neyin kul hakkı olup olmadığını” acaba biliyor muyuz?
İşte “Kul Hakları” yazısı ile Abdullah Demircioğlu Hocaefendi’nin öğretici ve uyarıcı nitelikteki tespitlerini istifadenize sunuyoruz.
Birbirinden yararlı ve dikkat çekici tasavvufî yazının ardından soruyoruz;
Aslolan nefsin terbiyesi, tezkiyesi ise ihtiyaç duyulan şey nedir? Ne yapmalı da benliğimizi çepeçevre kuşatan mâsivadan masun ve mahfuz olalım?
İşte burada yolumuzu “Nefsin Terbiye ve Islâhına Duyulan İhtiyaç”başlıklıyazımız aydınlatıyor ve şöyle ifade buyruluyor:
“Nefsi ıslâh ve bu ıslâhın yollarını öğrenmek için vakit ayırmamız lâzımdır.”
Bir usûl olarak da bize deniliyor ki:
“Hakîkat yolcusu olan tâlib, ahlâk ve âdetlerinde son derece nezih, fâzıl, safi bir adam arayacak.”
Bir yol tutacağız yılankavi yollarında hayatın. Ne var ki hiç bir yol yokuşsuz değildir. Meşakkati olmayan bir hayatın da kıymet-i harbiyesinden söz edilemez elbette.
Biz bu yolculukta size yoldaş olmaya gayret sarf ederken korku ve ümitsizliğimize Mehmet Akif Ersoy'un ‘’Korkma’’ hitabıyla devam etmek yanlış olmayacaktır.
Unutmamalı ki her yazı, yazarından okuruna gönderilen bir mektuptur, dîlden dîle bir nağmedir.
Selam ve dua ile...
21 Eylül, 2007
01 Mayıs, 2020
06 Nisan, 2010
03 Kasım, 2012
10 Aralık, 1995
16 Temmuz, 2023
25 Aralık, 2010