Zamânı Durdurun

Gelecek Önünüzde Keşfedilmeye Hazır
Zamânı durdurun Ve ona sorun Ölmesin kimse Kimse yaşlanmasın.

Zamânı durdurun

Ve ona sorun

Ölmesin kimse

Kimse yaşlanmasın.

Solmasın çiçekler

Kimse ağlamasın

Bu kâbil mi?

Hayır, asla...

Zaman durmuyor,

Akıp giden dakikaların

Önü alınmıyor.

Bunu yapamayan insan neye gururlanıyor?

Dünyâ dönüyor

Güneşler batıp

Güneşler doğuyor

Ve eninde sonunda

Herkes O'na dönüyor.

Geldiği gibi

Gittiği gibi

Ölüyor.

Hala makul olmayan sorular

Şu insanlar soruyor.

Sonum ne?

Ne olacağım?

Nasıl ölüp de

Haşrolacağım?

Çürümüş kemikler hiç dirilir mi?

Ölen, kaybolan geri getirilir mi?

Bunu sorarlar

Fakat bunlar

Ne yazık, bin yazık

Ona inanmazlar

O büyük haberi

Niye sorarsın?

İstihzâ edip de

Sen inanmazsın.

Bileceksin bir gün

İnkâr ettiğini

Göreceksin o gün

Yapıp ettiğini.

Göklerini kim çattı

Masmâvi olarak?

Sonra orada duran

Ayı, yıldızları

Güneşi

Kim parlattı?

Suyu indiren

Yağmuru yağdıran

Yoksa sen misin?

Ey tabiatçı

Olma sen sakın

Böyle inatçı

Bir damla suyu içemeyeceksin

Âhirette inkar sebebinle sen.

Azaptan başka şey

Göremeyeceksin.

Artar azâbın

Orada her an

Ne olur sen de gel

Fırsat kaçmadan.

O'na tam inan

Yarattı Allâh

Yerleri, göğü

Yeri kıldı beşik

Gökleri tavan

Düşürme dilinden

Tesbihle

Zikirle

Hamdla

Şükürle

Yoluna ol kurban

O’nu (c.c.) devamlı an

Vesselâm.

 

Abdullah Demircioğlu

MAKALE