Takvimler döndü dolaştı yine bir Ramazan ayına ulaştık.
Ona nâ-mütenehi/sonsuz hamd olsun.
Düşünüyoruz ki; ömürler ne kadar kısadır, geliyor ve geçiyor. Bu mübarek ay da başlamış, bir ay sonra bayramla bitmiş. O halde ‘ömürlerin son Ramazanları olabilir’ diyerek bu ayı iyi değerlendirmek gerekmektedir.
“Din nasihattir” buyrulduğuna göre bu ay için tavsiyelerde olmalıdır. İçinde en hayırlı gecenin gizlendiği bu ayda;
1. Oruçlar, kusursuz tutulmalı, sahurların ve iftarların mübarekliği, tutanları apayrı manevî iklimlere götürdüğünü unutmamalı ve bunu hissetmeye kendimizi ayarlamalıyız.
2. Dinin direği namazda başta olmak üzere diğer ibadetlerimize de dikkat etmeliyiz. Kazaya kalmış namazlar behemal kaza edilip ikmal edilmeli ve bu kusurumuzdan dolayı da çok tevbe ve istiğfar edilmelidir.
3. Ramazan aynı zamanda Kur’an ayıdır. Hatimler indirilmelidir. Birçok Müslümanın Kur’an okuduklarında yanlış okudukları müşahede olunmaktadır. Ramazan ayında bu noksanlıklar telâfi edilmeye çalışılmalıdır.
4. İlim öğrenilmelidir. Özellikle ilmihal bilgilerine ağırlık verilmelidir. İhlaslı gerçek din âlimlerinin hallerinden ve kâl/sözlerinden istifade olunmalıdır. Bunun dışında olanlardan vebâdan kaçar gibi kaçmalı, nerede olursa olsun onlardan uzak durmalıdır. Böyle olanlar kendileri sapmıştır, başkalarını da sapıtmaktadırlar. Cenâb-ı Allah şerlerinden korusun.
5. Teravih namazları mutlaka kılınmalı, cemaat ile olmasına özen gösterilmelidir. Camilerimiz bakımlı, tertemiz, modern ama cemaati az. Ben cemaatın tek tük olduğu camileri gördüğümde son derece hüzünlenirim. Beş vakit namazlar camide cemaatle kılmanın sevabı yirmi beş derece daha fazladır.
Burada, cami, cemaat olma ve cami hizmetlileri hakkında da bir çift söz edilmesi icap eder.
Camiler, mescidler, İslâm âleminde müslüman beldeler oluşunun işaretlerindendir. Beş vakit namazla, cumaların ve ezanların arza ve semalara bayrak açtığı mümtaz mekânlardır. Buralar bütün Müslümanların ortak mallarıdır. “Yeryüzünde Kâbetullah’ın hacim itibariyle küçüklü büyüklü numuneleridir” desem herhalde yanlış ifade etmiş sayılmam.
Devr-i Saadet’ten itibaren o kadar önem verilerek modernleştirilmişlerdir ki, içlerinde ibadet edenlere maddi ve mânevi yönden faydalar sağlıyor. Buralarda namazlarımıza mudavim olalım, insanları özellikle gençleri ibadete teşvik camilere kazandıralım.
Bu ayda bu hayır işlere hız verelim. Biliyorsunuz ki, bu ayda şeytanlar zincirlerle bağlanır, cennet kapıları açılır, cehennem kapıları da kapatılmaktadır. Hayırların sevaplarının kat kat verileceği bir aydır.
Abdullah DEMİRCİOĞLU